"Oy Nurcan’ım, oy oy oy!

Arkadaş, yok böyle bir diyalog, yok böyle bir bakış açısı. Yani bana Yunuz’u aratır oldular. Adama soruyorlar, proje mi? Adam cevap veriyor: "Bin bir projeyle geliyorum." Adam hayatında bir proje yapmış, teslim etmemiş; hatta birine başlamış, kaçmış. Bir evi birkaç sefer satma kabiliyetine sahip. Efendim, yapılan projelere ilk okul seviyesinde bilimsel eleştiri getiriyorlar. "Ölüm gerdanlığıymış…"
Ha, dönüyor bütün akademik kariyeri alıntı çalıntı olan bir profesöre, pas atıyor. O da pişkin bir şekilde cevap veriyor: "Baraj yaptılar." (Hocam itiraz ederseniz dosya hazır.)
Ahmet Kaya'nın dediği gibi "Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça."
Düzceli bilir!
Bu adam burada maya tutmaz derdi başka!
Sanat dünyasından yaptığı olaylar yüzünden dışlanıp, popülerde siyaset düşünen abimiz, inşaat sektöründe piyasada kısa sürede mimlenince, gündemde durup yeni parçalarla sektöre dönmek istiyor ve PR çalışması yapıyor.
Hanginiz kaç yıldır böyle bir adam olduğunu hatırlıyorsunuz?
Eee, demedi demeyin. Sayın Sanatçımız İstanbul'a döner dönmez, 'Siyaset kirli ve yoruldum, tecrübe edindim, bana göre değil. Ben de yeniden müziğe dönme kararı aldım' demezse, ben bu işi bilmiyorum.
Benim de meşgalemi değiştirdi.
Çikolatacı krizlerde, adamın tek hobisi "Meclis Üyeliği" artık yok gibi. Mazi olacak şeylerin ardında koşması ne garip insanoğlunun?!
Bir Yunuz'umuz vardı, Keleş, adamı bildiğin tek kalemle tornadan geçirdi. Seçim sonrası istifa etmezse, dilimden çekeceği var. Artık Yunus Kasaba'ya bırak pirince, çaya bile gidemez…
Sayın Keleş, kayboldun!
Nedir son durumun? Hani sokaklar senindi, yeni mahalle olan yerlere gidip kayıp mı oldun?
Şaka şaka, YRP ile beraber sizin çocuklar afiş asmıştı "Kayıp bulundu" diye! Dedik ki; "Len oğlum, baktınız mı? Adam ne Tayland’a, ne Şikago’ya gitmedi."
Valla yaptığınız muhalefet, ürettiğiniz eylemler orijinal ve özgün olsa, valla dalga geçmem de ne biliyim işte, bi gülme tutuyor…"