George W. Bush yönetiminin 2005-2006'daki BM Temsilcisi, Donald Trump yönetiminin 2018-19'daki Ulusal Güvenlik Danışmanı olan John Bolton, The Wall Street Journal (WSJ) gazetesinde yayımlanan makalesinde Türkiye'yi yazdı.
Bolton, "Türkiye'nin Rusya'nın S-400 füze savunma sistemlerini satın alması, kavgacı saldırganlığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaklaşan seçimlere karışma girişimi, NATO üyeliğini sona erdirmek için yeterli sebepler" dedi.
"Sorunu aşmak için Türkiye'yi kovmanın başka yöntemleri olduğunu" söyleyen Bolton, "Türkiye'nin Rus sistemini satın almasıyla baltalanan kurumsal güvenliğini korumak için gerekli önlemleri alma yetkisine sahip olduğunu" dile getirdi.
F-16 savaş uçaklarının bir çatışmada Yunanistan'a karşı kullanılabileceğini yazan Bolton, şöyle devam etti:
“Erdoğan'ın performansı sürekli olarak bölücü ve tehlikeli oldu. Türkiye'nin Osmanlı sonrası laik anayasasının kilit unsurlarını alt üst etmekten finansal sistemini ve ekonomik istikrarını defalarca tehlikeye atmaya kadar, onun kavgacı bölgesel politikaları da benzer şekilde tehlikeliydi. Türkiye, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'nün bir üyesi ama müttefik gibi davranmıyor."
"Bölgede yeni bir Osmanlı İmparatorluğu nüfuzu peşinde koşan ama popülaritesi rekor enflasyon ve otoriter yönetimiyle azalan Erdoğan'ın baharda düzenlenecek seçimleri kazanması gibi ciddi bir risk olduğunu" söyleyen çizen Bolton, "Türkiye'yi yeniden 'Avrupa'nın hasta adamı' yapan Erdoğan'ın hükümeti aracılığıyla muhalifleri kovuşturarak ve bağımsız medyayı daha da kapatarak seçimlere müdahale etmesi, Türkiye'nin NATO'ya ait olmadığının bir başka kanıtı olur" ifadesini kullandı.
Bolton, şöyle devam etti:
"Yine de, eğer Batı, Türkiye'de muhalefetin yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde eşit ve adil fırsata sahip olmasını sağlamak için cesur adımlar atarsa, Erdoğan'ın durdurulması şansı var. Bunun için ittifakın Ankara'nın üyeliğini topun ağzına koyması gerekiyor.
Şimdi üyelikten atmayı değerlendirmeye almak, ittifakın üyeliğinin artılarını ve eksilerini tartışmasına ve -hem Türk seçmenlere hem de NATO üyelerine- yaklaşan seçimlerin yüksek risklerini vurgulamasına olanak tanıyacak.
Türk ve dış gözlemciler, sürecin özgür ve adil olması ve muhalefetin etkili kampanya yürütmeye yetecek kadar birlik içinde kalması durumunda, Erdoğan'ın seçimi kaybedeceği konusunda hemfikir. Eğer NATO üyelikten atma tehdidiyle uluslararası dikkatleri onun çabalarına çekerse, Erdoğan'ın seçim sürecine çökmesi zorlaşır.
Erdoğan, cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerini çalmayı başarırsa, NATO onun ittifaka ve üyelerine verdiği zararı artık görmezden gelemez."
Türkiye'nin üyelikten atılmasını veya üyeliğinin askıya alınmasını ciddi olarak değerlendirmek, elbette önemli ve tehlikeli bir meseledir. Ancak ittifak, Erdoğan'ın zehirli davranışlarına karşı koymazsa işler daha da kötüye gidecek.”