Tiyatro eğitimi de mi aldın Yunuz?
Derdini seveyim senin! Duyan essah sanacak, Allah'tan tanıyanın çok. Senin bu dolandırıcılık işlerini ben tamamen yanlış anlamışım. Allah var tüccarlığından sebep “pazarlama, satış ve ikna” derslerini aldığını düşünerek bir ciddiyet üzerine yazıyordum çoğu zaman.
Son zamanlarda kanaat getirdiğim kestiğin rollerle, içinde bir tiyatrocu olma arzusunun taaaa çocukluktan kaldığı. İsmail Dümbüllü’nün kemikleri sızlıyordur! (Bu vesileyle ölüm yıldönümünde rahmet dilerim) ‘Biz bunu sanat için yaptık, birileri dolandırıcılık için yapıyor diye…' Allah mekanını cennet eylesin.
Bu arada bi soru, ya sahi fotoğraflarda neden hep arka plandasın?
Aklıma şunlar geliyor: “Yedik bi halt dengim değil” diye yanında durmuyorsun diyeceğim ama hep arkadasın. Ya da “Üstat bu yanında yürümek cemaat terbiyesine sığmaz” falan mı?
Neyse fotoğraflarda hep arkada yürüyen, yanında dururken de Küçük Emrah pozuna bürünmüş hallerin beni keyiflendiriyor. Sanırım Sayın Keleş’te keyifli ki resimlere öyle yansıyor.
Konu dağıldı…
Demek derdin “Yarış adil olsun” Sayın Kefeli'yi dolandır, Sayın Tüysüz’ü adil olmayan şartlarda yarış dışı bırak…
Kovulmuş bir günahla gelen abini, sırf tekniklerimi geliştireyim diye yarışa en adil yerden başlat.
Dümbüllü’nün külahına anlat bunu Yunuzzzz!
Hatta bu abin seni, önceki kurduğun tiyatro sahnesinde “Kırk yıllık hatırı, ittifak dışına çıkarak çiğnemem” diye seni reddettiği halde yapıyorsun. Aynı delikten bir daha sokuldun, ders almıyorsun ama talip olduğun derslerin belli. Seni gidi şark kurnazı. Endemik Yunuz.
Başka neyin yalan?!
Çikolatacının kulağına fırıldağı her şeye inanmaktan vazgeç artık.
Söz merak ettiklerini yazılı olarak o noterden bana yolla cevaplayacağım, noktasına kadar yalan söylersem senin gibi olayım.
Neticede kişi kendinden bilir işi sözü gereği devri muhalifliğiniz de yapılmış projelerin çalındığını gördük. Sülün Osman size rahmet okuyordur. Birde hodri meydan hemi!? Hani Çikolatacı ne derse, pencereci ne okusa dert ediniyorsun ya! Bak bilgi teyite muhtaçtır, birinin mesajı birine yollanıyorsa, dedikodu değil bilmek maksadı taşır. Dedikodu, her duyduğunu ağzından işeyen ve maksadı bozgunculuk yapıp, birilerine itibar saldırısı yapmak isteyenlerin tuttuğu yoldur.
Düzce’de koca camiayı, genel merkeze ulaşma payeni üstünlük olarak kullanıp hiç teşkilat tozu yutmamış birinin ihtirasın peşine takan sen! Ardından paklanmaya çalış eeee efendim “Dedikoducu değilim falan filan dedikoducu de…” He Yunuz he derlerler.
Şehrin dehlizlerin de derdi “senin derdin” gibi adalet olan herkes! Benim gibi Allah'a hesap verecek. Dedikoduyla hakikate ulaşılmaz, yanlış sözle doğru beyan edilmez, doğru sözle de yanlışı Murad edenlerin hesap vereceği güne ant olsun.
Utanmadan delikanlılık yaptığını düşünen herkesin içinde olanı da dışa vurduğunu da Allah biliyor.
Yargı yolları sadece hakaret için değil iddialarınız içinde açık.
Ve ne mutlu ki ilahi adalet denen bir mizan günü var. Adaletin yeryüzünde de tecelli edeceği günler yakındır.
Kahrolsun İsrail ve onun misyonunu üstlenenler…
Çikolatacıya selam direnişe devam!!!
fındıkzade escort büyükçekmece escort türbanlı escort avcılar escort esenyurt escort silivri escort
halkalı escort,avrupa yakası escort,şişli escort,avcılar escort,esenyurt escort,beylikdüzü escort,mecidiyeköy escort,istanbul escort,şirinevler escort,avcılar escort
gaziantep escortgaziantep rus escort gaziantep escortseks hikayeleri