ULUSKON Ba?kan? Nezaket Emine Atasoy, dünya çap?nda ekonomik durumu de?erlendirdi. Atasoy, “Bilindi?i üzere, dünya genelinde piyasalar ABD ekonomisi ve Federal Rezerv Bankas? (FED) para politikalar? odakl? ?ekilleniyor. Dünya Gayri Safi Yurtiçi Has?las?n?n (GSYH) yüzde 22'sine kar??l?k gelen ABD ekonomisi, bugünlerde durgunluk alarm? veriyor. Öte yandan Avrupa’n?n lokomotifi Alman ekonomisinde de daralma ve resesyon riski giderek art?yor. Rusya’dan do?algaz sevkiyat?n?n azalmas?na çare olarak kullan?mlar?n? yüzde 15 azaltma karar? alan AB ülkelerinde enerji darbo?az? nedeniyle ekonomik büyümenin üçüncü çeyrekten itibaren duraklamas? bekleniyor. Ekonomideki benzer geçerli durum Avrupa Birli?i’nden (AB) ayr?lan ?ngiltere için de söz konusu ediliyor. Faiz politikalar? ile ekonomiyi dengelemeye çal??an Avrupa’n?n aksine Çin ise büyüme h?z? yava?layan ekonomisini canland?rmak için faizleri indirmeyi tercih ediyor. Buna ra?men Çin ekonomisinde yava?laman?n çoktan ba?lad??? konu?uluyor. Bu durumun Çin'e de?erli metaller ihraç eden Güney Amerika ve Afrika ülkelerini vuraca??, neticede ABD dahil küresel resesyonu tetikleyebilece?i de?erlendirmeleri yap?l?yor” diye konu?tu.
AVRUPA B?RL???NDE RESESYON BEKLENT?S?
Türkiye’nin ana pazar? olan AB’deki resesyon beklentisinin Türkiye’de yat?r?m, üretim ve istihdam? olumsuz etkileyece?inin anla??ld???n? kaydeden Atasoy, “Yurtiçi piyasas?nda artan enflasyonist bask? ve dü?en al?m gücünün negatif etkisi, fiyatlarda a?a?? yönlü bir hareketlenmeyi tetikleyebilecektir. Hane halk? aç?s?ndan olumlu görülebilecek bu türden bir hareket, üretici firmalar?m?z?n iç ve d?? ticarette çift yönlü s?k?nt? ya?amas?na neden olacakt?r. Çok yüksek seyreden maliyet ve faiz girdilerini de dikkate ald???m?zda, bu ortamda sanayi firmalar?m?z?n yeni yat?r?m ve kapasite art??lar?na gitmesi, istihdam yarat?c? faaliyetlere yönelmesi pek de mümkün olamayacakt?r. Bu y?l?n üçüncü çeyre?inde olmasa bile dördüncü çeyre?inden itibaren AB’de ya?anacak resesyonun derinli?i, önümüzdeki k?? aylar?nda ekonomimizi ciddi ?ekilde etkileyebilecektir. 2022 boyunca TL’de ya?anan a??r? de?er kayb?n?n da etkisiyle artan ihracat rakamlar? ve yükselen GSYH, küresel daralman?n da etkisiyle, yak?n dönem için ihracat art???n? maalesef sürdürülebilir k?lm?yor. Dünya enerji ve emtia fiyatlar?ndaki yükseli?ler, Türk sanayicisinin rekabetçi fiyatlarla üretim yapabilme kapasitesini elinden ald??? gibi, ithalat faturam?z?n daha da kabarmas?na neden oluyor” dedi.
‘ENGELLER?N PRAT?K ÇÖZÜMLERLE A?ILMASI HEDEFLENMEL?’
Atasoy, enflasyonun çok yüksek olmas?na kar??l?k büyüme oran?n?n yüksek seyretti?ini ifade ederek, ?unlar? söyledi:
“Halihaz?rda döviz borçlanmas?n? yüksek maliyetle yapmak zorunda kalan ve bu nedenle ekonomisi teknik olarak a??r? k?r?lgan bulunan Türkiye’de enflasyonun çok yüksek olmas?na kar??l?k büyüme oran? da yüksek seyrediyor. Dolay?s?yla i?sizlik oran? daha fazla yükselmedi?i sürece, ekonomik hayatta k?sa süreli bir resesyon ya?ansa bile, ‘krizin Türk ekonomisini te?et geçebilece?i’ iddia edilebilir. ?hracat odakl? keskin bir stratejinin hayata geçirilmesi, enerji k?s?tlamalar? ve artan maliyetler nedeniyle kendi ülkelerinde üretim yapmakta zorlanan Avrupa firmalar?n?n dü?ük yat?r?ml? baz? üretim mekanizmalar?n? süratle Türkiye’ye ta??malar?n?n te?vik edilmesi hedeflenmeli. Yeni yat?r?mlar için Türk sanayi firmalar?n?n ihtiyaç duydu?u finansman girdisinin Avrupa firmalar? kanal?yla Avrupa bankalar?ndan dü?ük maliyetle temin edilmesi ve AB firmalar?n?n Türk ?irketleriyle ortak yat?r?m yapabilmelerinin önündeki olas? engellerin pratik çözümlerle, zamana kar?? yar?? anlay???yla a??lmas?, hedeflenmelidir.”
Your browser does not support the video tag.
İhbar Hattı
05422283181
